Bebekler nasıl uyur?

Doğumhanenin kapısı açıldığında Hemşire: “Anne ve bebeğin sağlığı iyi. Bebeği şimdi vereceğiz, anne ise birazdan” dedi ve o an geldi. Bebeği kuvözden çıkardılar. Duygularını çok belli eden bir adam değilimdir, ama bu bambaşka bir şeydi. Zaten o esnada duygularınızı, mimiklerinizi kontrol edemiyorsunuz. O an, siz kendi elinizde değilsiniz artık. Zira beyin hükmedemiyor duygulara.

Aynı aşk gibi.

Hani olmayacak bir sevdaya tutulursun, aklın “Dur bi ya, otur oturduğun yerde! Bu olmaz!” der de, kalbin ferman dinlemez ya. Öyle işte. Gözlerimden yaşlar süzüldü. Nereden bilebilirdim ki devamı gelecekmiş.

***

Hemşirelerden biri “Baba bizimle gelebilir mi?” deyince takıldım kızımın peşine.  Allah’ım çok küçük, çok masum, çok savunmasız.  Bebek odasına geldiğimizde  kuvözden çıkardılar. Kızımın başına geldim dolu gözlerle bakıyorum.

…”Bir şey söylemek ister misiniz?” dediler.

Ne diyeceğimi bilemedim.

– “Kızımmmm…” diyebildim sadece.

Daha ben bunu söylerken, kızımın “hıımmm” gibi bir ses çıkarmasıyla dolmaya başlayan gözlerimden gözyaşlarım dökülmeye başladı.

Ben ağlıyorum, hemşireler “Cevap veriyor size, devam edin konuşmaya…” diyorlar.

Belki bu satırları okurken, “Yuh be adam! Ne var bunda!” diyebilirsiniz…

Koca adam gitmiş, ağlamış diye yadırgayabilirsiniz…

Bilmiyorum.

Ama şunu biliyorum ve eminim ki o anı yaşayanlar beni çok iyi anlıyorlardır.

*

Ayça‘ya yukarıda anlattığım ilk seslenişimin ardından  günler günleri, aylar ayları kovaladı. Aradan 18 ay geçti. ‘Bu süreçte en çok ne zorladı?’ diye soran eşe dosta tek söylediğim konu, uyutmaya çalışmak oldu. Bu bağlamda bugün bizim gibi bu süreci yaşayan ve ileride yaşayacak ebeveynler için  “Bebekler nasıl uyur?” sorusuna edindiğim tecrübeyle yanıt vermek istedim.

*

Öncelikle belirteyim uyumayan bir bebeği uyutmaya çalışmak, eğer annesi veya babası değilseniz hakikaten yeni bir işkence yöntemi olabilir! Hele bir de çalışan ebeveynler iseniz, daha da zordur artık işiniz.

Ayça uykuyu seven bir bebek olmadı hiç.

Halen de öyle.

Yenidoğan döneminde bebekler günde toplam yaklaşık 11-18 saat uyurken, bizimki günde 7-8 saat ve  genelde gündüz uyuyordu. Keza Ülkü‘nün duruşmaları, benim gazete ev arası mekik dokumalarımın üstüne geceleri Ayça‘yı uyutana kadar canımız çıkıyordu. Nihayet uyuduğunda ise işe gitme vaktimiz geliyordu.

*

Üstelik uykusuz her gece sürekli soru işareti demekti bizim için. E doğal olarak  ‘Bir yeri mi ağrıyor? Sancısı mı var, gazı mı var?’ diye bir dünya şey düşünüyorduk.

*

E tabi ‘Elektrik süpürgesi ya da fön makinesi çalıştırın’ gibi çeşitli öneriler de geliyordu. Mesala bir gün Ülkü‘ye arkadaşı ‘Pedagogların önerdiği ninniler var, internetten onu dinletin kesin uyur’ demiş.

Gecenin bir yarısı Ayça‘yı verdi kucağıma, ‘Sabaha dilekçe yetiştirmem lazım bu müziği dinleterek pışpışla uyut’ dedi ve gitti.

E hayat müşterek, başladım dinletmeye bir yandan da sallıyorum.

Ama bizimkinde tık yok.

Bir müddet sonra Ayça yerine ben uyuyakalmışım.

Ülkü‘nün ‘Eh aşk olsun, ama…’ diye söylenmesiyle gözümü açtığımda Ayça bana bakıp gülücükler atıyordu. Ben uyuyunca horlamışım, Ayça da o sese gülmüş. Ülkü de o gülücüklere gelmiş. Yani düşünün; beni  uyutan ninni, kızımın sadece komiğine gitmiş.

En zoruma giden ise, bir gece zar zor uyutup beşiğine koyduktan sonra, karanlıkta oyuncağına basınca çıkan sesle uyandırmam olmuştu. O an başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü.

Sabaha kadar kendime kızıp durmuştum.

*

Şüphesiz yavruları uyuyan ve bu sorunları yaşamayan ebeveynler de vardır. Ama ‘Uyumayan bebeğe kesin çözüm önerin nedir?’ diye sorarsanız kesinle aracınızla dolaştırmak olduğunu söyleyebilirim.  Tabi bir tur atıp, ‘Yok uyumuyor’ deyip, ya da gözlerini kapar kapamaz ‘Tamam uyudu, hadi eve’ diye  dönmezseniz sonuca ulaşırsınız. Zira biz bu hataya ilk başlarda çok düştük. Örneğin çıkıp dolaşıyorduk. Hakikaten arabada iken uyuyordu. Ama bu sefer de, ne zaman eve gelip yatağına koysak anında uyanıyordu.

Galiba ‘kendisi uyursa biz arabayla sabaha kadar gezeceğiz’ diye düşünüyordu, bilmiyorum.

*

Sadede geleyim, arabayla dolaştırırken uyur uyamaz  bir müddet daha uykusunun derinleşmesini bekleyerek, uyku proplemini çözebilirsiniz. Aracı olmayanlar bebek arabasıyla dolaştırmayı deneyebilir. Eee ne diyelim: Bebekler uyusun, büyükler dinlensin.

 


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir