Dağın Zirvesine Bakarak Yürüyen, Taşın Altındaki Çiçeği Göremez

Modern dünyada yaşarken, sıkça kendimizi büyük hedeflerin peşinde koşarken buluyoruz. İş hayatındaki başarılar, kariyer basamaklarını hızla tırmanmak, maddi kazançlar… Tüm bunlar, çoğumuzun dağın zirvesine odaklanmasına neden oluyor. Ancak, bu yoğun odaklanma, hayatın küçük ve değerli detaylarını görmemizi engelliyor. Ben bu durumu kendime ait şu sözlerle anlatıyorum: “Dağın zirvesine bakarak yürüyen, taşın altındaki çiçeği göremez.”

Bu söz ile anlatmak istediğim hayatın sadece büyük başarılar ve hedeflerden ibaret olmadığını hatırlatmış olmak. Evet, zirveye ulaşmak önemli; ama yolculuk sırasında karşımıza çıkan küçük güzellikler ve anlamlı deneyimler de hayatın ayrılmaz parçaları. Bu küçük anlar, aslında büyük resmin kendisidir.

Bir çocuğun gülümsemesi, tesadüfen duyulan bir kuş sesi, taşın altında saklı bir çiçek… Bunlar, yaşamın sunduğu sıradan ama değerli hediyelerdir. Bu küçük anları fark ederek, hayatın daha zengin ve anlamlı hale geldiğini görebiliriz.

Bu yüzden, zirveye ulaşma çabası içindeyken, etrafımızdaki dünyayı keşfetmeyi ve onun güzelliklerini takdir etmeyi unutmamalıyız. Belki de gerçek başarı, bu iki dünyayı – büyük hedefler ve küçük anların güzelliklerini – bir arada tutabilmekte yatıyordur.

Sonuç olarak, hayatımızı sadece uzun vadeli hedeflere odaklanarak geçirmek yerine, her günün küçük mutluluklarını da kucaklamak gerekiyor. Dağın zirvesine ulaşmak harika bir duygu olabilir, ama unutmayın, yolculuk sırasında karşınıza çıkan taşın altındaki çiçeği görmek de hayatı zenginleştiren bir deneyimdir.

 

Levent BULUT

 

Bu sitedeki yazıları, link vererek ya da sadece yazarın adını kaynak göstererek istediğiniz yerde yayınlayabilirsiniz.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir