Hiç düşündünüz mü, dünümüze göre bugün lüks olan şeyler nedir diye?
Şüphesiz çoğunuzun aklına ilk olarak konut ve araba gelecektir.
Tamam, düne göre hatta tarih vereyim çok değil 5 sene önce 50-60 bin liralık peşinatın varsa, üstüne 120-130 bin kredi çekip İstanbul’un birçok semtinde 2+1 ev alabiliyordun.Ama şimdi durum eskisine göre çok farklı. Bugün bir milyonluk evin-arsan olsa da, onu satıp büyütmek istesen üstüne 2 milyon lira kredi çekmek gerekiyor.Bu krediyi 10 yıl vadeli çektiğinizi düşünün, aylık ödeyeceğiniz taksit bu yazıyı yazdığım sıradaki faizlerle 44.936 TL.
Bu yüzden araba ve ev ikilisini eleyelim.
***
Ayrıca evde mutfağın temel ihtiyaçları, kredi ile alınabilen mont gibi hazır giyimi de çıkartalım.
Çünkü, bütçeye göre ihtiyaç değişebiliyor.
Zira şimdi deriz ki Patatesin kilosu 25 lira olmuş. Çıkar derler ki, sen de tane ile al.
Daha genel, fiyatı benzer olan ve hemen her kesimi etkileyen daha sosyal şeyleri inceleyelim.
İşte dün sıradan, bugün ise lüks olan 5 maddelik listem şöyle:
Cep Telefonu
Evet! İlk sırada bana göre cep telefonları var. geçmişte gazetelerin kuponla dağıttığı telefonların fiyatı rekor üstüne rekor kırıyor. Döviz kurlarının artışı ile fiyatıda yükselen telefonlara, önce ÖTV ardından ÖTV’li fiyatına da KDV bindiriliyor.
Geçmişte asgari ücretle çalışan bir kişi, son marka bir telefonu öyle ya da böyle alabiliyordu. Ama bugün gelinen noktada doktor, öğretmen, memur, işçi ve ya asgari ücretli biri için artık bir lüks.
Çeyrek altın
Lüks olan şeyler arasında listemde ikinci sırada. Eskiden yakınlık derecesine göre düğünlerde kimi zaman utanılarak takılırdı. Bugün ise alabilmek için,danaya girer gibi ortak aranıyor.
Hoş bazen ortak bulunsa bile, kimi zaman yine alınamıyot. Böyle durumlarda ise vatandaş gram altına yöneliyor.Demem o ki; çeyrek altını olan kendi çapında zengindir diyebilirim.
Sinema
Listemde 3. sıraya koymamım nedeni, artık etrafımda hemen hemen hiç kimseden
sinema ile ilgili bir şey duymamam olsa gerek.
Oysa eskiden sık sık; eş, dost, akraba ve yakınlardan “sinemaya gidelim mi?” teklifi alır, ya da sinemaya gittiğini söyleyen birini duyar ve film önerisi alırdım.
Hoş pandemi ile başlayan süreçte Netflix, Amazon Prime, Disney Plus gibi dijital platformlar, kendi orjinal yapımlarını ve içeriklerini üretmelerine karşın, sonuçta sinemaya gitmek, filmi sinemada izlemek bir kültürdür. Bu sebeple ne olursa olsun sinemaya gidişlerin azalmasında gerçek nedeninin gerek bilet fiyatları, gerek popcorn ve içeçek fiyatlarının yükselmesine bağlıyorum. Bu sebeple sinema da günümüzde artık lüks oldu diyorum.
Dışarıda yemek
Listemde 4. Sırada.
Yapma arkadaş! Hiç dışarıda yemek yeme,lüks olur mu? “Eğer lüks ise bu AVM’lerde yemek yiyenler kim?” diyebilirsiniz.
Ama benim kast ettiğim Fast-Food yerleri dolduranlar değilse de, onların kim oduğunu söyleyeyim.Onlar, ağırlıklı olarak şirketin verdiği fiş veya yemek kartı ile karınlarını doyuran beyaz yakalılar.
Bu ve tuzu kurular hariçinde dışarıda yemek yeme,maalesef günümüzde lüks oldu.
Bunun en somut örneği ise, hafta sonları yapılan mangala kanat atılan piknik türü yemeklerin, serpme kahvaltılı toplantıların, hem gezeriz hem yemek yeriz
denilen gezilerin azalmasından rahatça görebilirsiniz.
Hala hem fikir değilsek size sorayım:
Sahiden siz en son ne zaman arkadaşlarınızla buluşup dışarıda yemek yediniz?
Parfümler
Eskiden iş ortamında, dışarıda, toplu taşımada vs denk gelirdik. Kimi ağır kokardı, kimi güzel. Kimi hafiften sürerdi, kimi ise sanırsın şişeyi üstüne boşaltmış. Eh doğal olarak uzun süreli maruz kalırsan da bu koku baş ağrısına yol açardı.
Öyle ya da böyle artık parfüm süren kalmadı sanırsam.Ya da varsa da ben denk gelmiyorum, bilmiyorum. Ama fiyatlarına bakınca hemen her bütçenin şöyle orta halli bir parfümü alamayacağını biliyorum.Bu yüzden eskiden sıradan olan parfüm, günümüzde artık lüks diyorum.
Şimdilik listem bunlardan oluşuyor.
Şüphesiz bu liste uzar gider.
Ama yazmaya köşe yetmez.
Ne diyeyim bu işin sonu hayrola, sürç-i lisan ettiysek affola.
Bir yanıt yazın