Önce ebeveynler bilinçlenmeli

Gelişen teknolojiyle birlikte günlük hayatımızda telefon, tablet, bilgisayar, televizyon vb. gibi aletleri sıklıkla kullanıyoruz. Bu sebeple günümüz çocukları teknolojinin içine doğduklarından birçok aleti kullanır hale geldiler. Kızım Ayça’dan örnek vereyim, henüz 2 yaşında ama benim ya da Ülkü’nün telefonunu kaptığında, o kadar uygulama arasında Youtube’i bulup açıyor, daha önce izlediği videoları izleyebiliyor. İzlerken reklam çıktığında 5 saniye sonra onu geçebiliyor.

*

Tabi o telefona gömülünce, ne yapsak ne desek olmuyor alamıyoruz elinden. Kaptırdığımız andan itibaren de saatlerce izliyor.

Herhangi bir aktivite yapmadığı için de enerjisini atamıyor ve gece uyumuyor.

E, çalışan anne ve babalar içinde takdir ederseniz ki  bu çok zor bir durum oluyor.

Telefondan kurtarmak için kırk takla atıyoruz. Kaçıyorum, kovalıyor.

Kimi zaman sırtıma binmek istiyor.

Kimi zaman ise saklanmak.

Oynamak istediği oyunların hepsi fiziksel ve enerji atan oyunlar.

Ayça’nın enerjisini atmaya ihtiyacı varken, saatlerce süren trafikte işe gidip gelen bizim gibi yorgun ebeveynlere ise enerji gerekiyor.

Doğal olarak yorgunluktan bitap düştüğümüzde de telefonu kapıyor.

*

Kime sorsam cevap aynı: Yeni nesil böyle.

Fakat çocuklar telefonla oynarken, ebeveynleri ile iletişimi kopuyor.

Bu durumda teknoloji çağında çekirdek ailelerde iletişimsizliğe yol açıyor.

*

Oysa kendi çocukluğumdaki yıllara baktığımda

Aile içinde sohbet, mahallede arkadaşlıklar vardı.

Paylaşım, komşuluk vardı.

Hatırlıyorum o yılları mahalleli birbirini tanırdı. Herkes birbirinin huyuna suyuna gider, ona göre davranırdı. Hangi evde hasta var? Kimin neye ihtiyacı var? Ya da kim evinin önünde top oynayan çocukların sesinden rahatsız oluyor bilirdik. Yolda eli poşetli bir büyük gördüğünde koşar evine kadar yardım eder taşırdık.

Lambaların altında maç yapardık.

Saklambaç, çelik çomak, misket oynardık.

Sokaklarda “paylaşmayı, dertleşmeyi, sevinci, hüznü, birlikte yaşamayı” öğrenirdik.

*

Ama günümüzde öyle değil, telefon ve tablet yetiyor. Çoğul değil, bireysel oyunlar oynanıyor ve yeni nesil evde tek başına asosyal bir şekilde büyüyor.

Önlem alınmazsa eğer; arkadaşlık ve paylaşma duygularını bilmeyen bir nesil yetişecek.

*

Yanlış anlaşılmasın çocuklar teknolojinin nimetlerinden yararlanmasın, bu aletleri kullanmasın demiyorum.

Aksine çocuklar ve tabi ebeveynleri de teknolojiyi kullanırken, kendine, ailesine, arkadaşlarına da zaman ayırabilmesi gerekli diye düşünüyorum.

*

Tamam kardeşim eleştirdin de çözüm önerin nedir diyorsanız eğer yazayım: Şimdi var mı bilmiyorum ama bizim zamanımızda kimi zaman hafta sonu okul gezileri olurdu.

İsteyen katılırdı.

Öğretmenler eşlik ederdi.

Okullarda bu tür geziler çeşitlendirilebilir.

Örneğin salt mesire yeri değil bir hafta sinema, tiyatro, kültürel yerler, ya da sırf sadece sohbet etmek için bile toplanılabilir.

Ve son olarak çocuklar kadar anne ve babalar da telefon bağımlısı olmuş. Bu durumu düzeltmek için ise önce ailelerin bilinçlenmesi ve evlatlarının asosyal yetişmemesi için çabalaması gerekiyor.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir