Filler, mamutlar ve mastodonlar gibi soyu tükenmiş türleri de barındıran hortumlular takımındandır. Bu gruptan günümüzde soyunu sürdüren bir tek filler kalmıştır.
Peki “fillerin hiçbir şeyi unutmadığını, ziyaret ettiği mekanları hatırlayabildiğini, ölüleri için yas tuttuğunu, diğer türler için endişelenebildiğini ve empati yapabildiklerini” biliyor muydunuz?
İşte fillerle ilgili az bilinen gerçekler.
“Filler hiçbir şeyi asla unutmazlar” sözünü muhtemelen bir yerlerden duymuşsunuzdur.
Memeli bir hayvan olan ve genellikle Asya ve Afrika olmak üzere iki türü ile tanınan bu harika hayvanlar hakkında daha fazla bilgi sahibi oldukça, hafızalarının, onları dünyadaki en zeki ve en ilginç hayvanlardan biri yaptığını görüyoruz.
Sürüyü Tanıyor
Sürülerinin her üyesini tanıyan filler, diğer sürülerden ise 30’a kadar farklı fili hatırlayabiliyorlar.
Ziyaret ettikleri bir yeri çok uzun bir süre sonra dahi hatırlayabilen filler, hayatta kalmayla alakası olmayan anıları unutmuyor.
Filler sadece kendi sürüsündeki üyeleri hatırlamakla kalmıyor, aynı zamanda kendilerinde güçlü bir izlenim bırakan diğer canlıları da hatırlıyorlar.
Örneğin beraber sirkte gösteri yapmış iki fil, yıllar sonra bile karşılaştıklarında birbirlerini tanıyor ve seviniyorlar.
Filler arkadaş oldukları insanları da seneler sonrasında hatırlayıp tanıyabiliyorlar.
Beyni Büyük
Filin beyni kara hayvanları içinde en büyük olanı.
Ayrıca etkiletici bir beyin büyüme katsayısına da sahipler.
Fillerin IQ’su yani duygusal zekası, Şempanzelerinki kadar yüksek.
Ayrıca beyni, insan beyni kadar nöron barındırırken çok gelişmiş duygularla ilişkilendirilen hipokampus ve serebral korteks’e de sahipler.
Biraz daha açalım. Şöyle ki;
Hipokampus sayesinde uzun dönemli hafızaya önemli olayları geçirerek, hatıra ve anı oluşturuyorlar.
Bu sayede gençliklerinde kuraklığı atlatmış olan filler ileriki yaşlarında belirtileri tanıyabiliyorlar.
Böylelikle de yalı üyeleri olan sürülerin hayatta kalma oranı çok daha yüksek oranlara sahip.
Fakat diğer yandan hatıra ve anılar filleri insan dışında travma sonrası stres bozukluğu yaşayan nadir hayvanlardan biri yapıyor.
Problem Çözüyorlar
Öte yandan serebral korteks ise proplem çözmeyi sağlıyor.
Filler birçok yaratıcı şekilde bunu başarıyorlar.
Bazen sorunları beraber çözüyorlar. Hatta bazen eşlerini manipüle ediyorlar.
Basit aritmetiği anlayabiliyorlar. Sepetlerdeki meyve sayısını birçok değişimden sonra biliyor ve takip edebiliyorlar.
Nadir rastlanan hafıza ve problem çözme kombinasyonu, fillerin birçok zeki davranışı açıklıyor.
Filler beden dilinden seslere, kilometrelerce uzaktan duyulabilen kızıl ötesi homurtulara kadar her şeyi iletişimlerinde kullanabiliyorlar.
Söz dizimi algları olduğundan onların da kendi dilleri ve dil bilgisi kuraları var.
Filler renkleri ve öğeleri dikkatlice seçip birleştirerek sanat yapabilirler.
Ayrıca 12 farklı notayı tanıyarak melodiyi tekrarlayabiliyorlar.
Zekalarının dışında en önemli şey ise empati duyabilmeleri, iyilik yapmaya eğilimleri ve adalet algıları.
Yas Tutuyorlar
Filler insan dışında ölülerinin yasını tutan, törenler düzenleyen ve ziyarete giden tek hayvandır.
Diğer türler için de endişe duyabiliyorlar.
Örneğin çalıştırılan bir fil kütüğü koyması istenen yerde köpek uyuduğu için kütüğü oraya koymayı reddebiliyor.
Yaralı insanlarla karşılaşan filler, onları korumak için başında bekleyip, hortumlarıyla onları sakinleştirmeye çalışabiliyor.
İntikam alıyorlar
Diğer yandan fillerin köylere düzenlediği saldırıların çoğu, dişleri için katledilen fillerin ardından gerçekleşiyor.
Bu da saldırıların intikam amacıyla yapıldığını gösteriyor.
Bütün bu kanıtlarla birlikte filler kendilerini aynada tanıyabilen nadir türlerden biridir.
Bu da bilinçli zeki ve duygusal canlılar olduğunu gösteriyor.
Acı çekiyorlar
Maalesef insanların Asya’da yaşam alanlarını yok etmesi, Afrika’da dişi için avlanması, kötü bakım ve sirk gibi yerlerde şov için esaret altında tutulması yüzünden acı çekiyorlar.
Bir yanıt yazın